R&I, Türkiye'nin not görünümü "negatif"ten "durağan"a yükseltti

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu R&I, Türkiye'nin yabancı para cinsinden kredi notunu BB- olarak teyit ederken, not görünümünü 'negatif'ten 'durağan'a yükseltti.

184
R&I, Türkiye'nin not görünümü

R&I, Türkiye'nin not görünümü "negatif"ten "durağan"a yükseltti
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu R&I, Türkiye'nin yabancı para cinsinden kredi notunu BB- olarak teyit ederken, not görünümünü "negatif"ten "durağan"a yükseltti. R&I, mevcut ekonomik yavaşlamanın bir ekonomik uyum süreci olduğu belirterek, Türkiye'de büyüme potansiyelinin de desteğiyle ekonominin 2025 yılından itibaren istikrarlı bir şekilde büyümeye başlamasını beklediklerini açıkladı.
R&I, Türkiye'nin notunu teyit etmesine ve görünümü yükseltlmesine neden olarak yüksek büyüme potansiyelini, mali disipline bağlı kalınmasını, mali dengenin iyşileşmeye devam etmesini, sıkı para politikasının sürdürülmesini, makroekonomik istikrar sürecini ve cari açığın daralması ile döviz rezervlerinin artmasının dış ceheye ilişkin endişeleri azaltmasını gösterdi.
R&I yayıladığı Türkiye raporunda şu değerlendirmeleri yaptı:
"Genç nüfus yapısıyla desteklenen Türkiye ekonomisi yüksek büyüme potansiyeline sahiptir. Hükümet, mali disipline bağlı kalarak politikalarını sürdürmektedir. Mali dengenin iyileşmeye devam etmesi ve dolayısıyla kamu borç oranının düşük seviyede kalması beklenmektedir. Merkez Bankası fiyat istikrarına önem vermiş ve sıkı para politikasını sürdürmüştür. Bu politika ekonomide yavaşlamaya yol açmış olsa da, enflasyon oranı düşmektedir ve bu da makroekonomik istikrar sürecinin devam ettiğine işaret etmektedir. Cari açığın daralması ve döviz rezervlerinin artmasıyla birlikte dış cepheye ilişkin endişelerin azaldığı söylenebilir.
Bu tanıma dayanarak R&I, Yabancı Para İhraççı Notunu BB- olarak teyit etmiş ve Not Görünümünü Negatif'ten Durağan'a çevirmiştir.  
2021 yılından bu yana reel gayrisafi yurtiçi hasıla (GSYH), özel tüketim ve ihracattaki toparlanmanın desteğiyle güçlü bir büyüme göstermiştir. Şubat 2023'te Türkiye'nin güneyinde meydana gelen deprem sanayi üretimine zarar vermiş olsa da, yeniden yapılanma talebi ekonomi üzerindeki olumsuz etkisini bir ölçüde hafifletmiştir. Güçlü özel tüketim de destek sağlayarak 2023 yılında %5,1'lik bir reel GSYH büyüme oranı elde edilmesini sağlamıştır. Merkez Bankası'nın 2023 yılının ortalarından itibaren para politikasını sıkılaştırmaya devam etmesi ve baz etkisiyle birlikte enflasyonda düşüş süreci başlamıştır. Yıllık enflasyon oranı Ağustos 2024'te yaklaşık %52'ye gerilemiştir. Parasal sıkılaştırmanın etkisiyle iç talep yavaşlama sinyali vermiştir. Avrupa ekonomisindeki toparlanmayla birlikte yılın ikinci yarısında ihracatın artması beklenirken, ekonomik büyümenin bir önceki yıla göre daha zayıf olması beklenmektedir. Hükümet 2024 yılı için reel GSYH büyüme oranını %3,5 olarak öngörürken, Uluslararası Para Fonu (IMF) büyüme oranını yaklaşık %3,4 olarak tahmin etmektedir.
Ekonominin 2025 yılından itibaren istikrarlı bir şekilde büyümeyesi bekleniyor
R&I, mevcut ekonomik yavaşlamanın bir ekonomik uyum süreci olduğu görüşünde olup, ülkenin büyüme potansiyelinin de desteğiyle ekonominin 2025 yılından itibaren istikrarlı bir şekilde büyümeye başlamasını beklemektedir. Kredi değerlendirmesi açısından R&I, hükümetin politika odağını makroekonomik istikrara kaydırdığı ve politika belirsizliklerinin azaldığı son gelişmelere ilişkin olumlu görüşe sahiptir. İleriye dönük olarak, merkez bankasının mevcut politika duruşunu koruyup koruyamayacağına ve tahminlerine uygun olarak enflasyonu başarılı bir şekilde kontrol edip edemeyeceğine dikkat edilmelidir.
Cari işlemler dengesi sürekli açık vermektedir. Açığın GSYH'ye oranı 2022'de ulaştığı zirveden düşüşe geçerek 2023'te %4,0'e gerilemiştir. R&I'nin görüşüne göre, 2024 yılında açık muhtemelen yavaşlayan iç talebi yansıtacak şekilde daha da daralacaktır. Döviz rezervleri artış eğilimindedir ve yurt içi bankalarla yapılan swap işlemleri hariç net döviz rezervleri fazlaya dönüşmüştür. R&I'ye göre, rezervlerin seviyesi henüz kısa vadeli dış borç ile karşılaştırıldığında yeterli seviyeye ulaşmamış olsa da, döviz likiditesi açısından kırılganlık önemli ölçüde iyileşmiştir.
Merkezi hükümetin mali açığı 2022 yılında GSYH'nin %0,9'una gerilemiş ve faiz dışı denge fazla vermeye başlamıştır. Bununla birlikte, diğer faktörlerin yanı sıra depremin ardından yeniden inşayı desteklemeyi amaçlayan hükümet harcamalarının yükü nedeniyle mali açık 2023 yılında %5,2'ye gerilemiştir. Haziran 2023'te Hazine ve Maliye Bakanı olan Sayın Mehmet Şimşek'in liderliğinde hükümet mali konsolidasyona yönelik girişimler üzerinde çalışmaktadır. Hükümet, 2024 yılında kamu yatırımları da dâhil olmak üzere mali harcamaların azaltılması ve rasyonelleştirilmesini amaçlayan yeni politikaların yanı sıra asgari kurumlar vergisi oranını uygulamaya koyacak ve küresel asgari kurumlar vergisi oranını uygulayacak vergi reformları paketini uygulamaya karar vermiştir. Hükümet 2024 yılı için mali açığı, depremden sonra yeniden yapılanma için yapılan olağanüstü harcamaları da dikkate alarak %4,9 olarak öngörmektedir. Hükümetin yeniden inşa harcamalarını azaltacağı 2025 yılında mali açık oranının %3,1'e düşmesi bekleniyor.
Genel devlet borcunun GSYH'ye oranı 2023 yılı sonunda %29,3'e düşmüştür. Yüksek nominal GSYH büyüme oranı ve mali açığı kontrol altına alma çabaları karşısında kamu borç oranının aşağı yönlü bir seyir izlemesi muhtemel olduğundan, borcun sürdürülebilirliği açısından önemli bir endişe bulunmamaktadır. Hükümet, kamu borç oranının 2024 yılında %25,6'ya düşeceğini öngörmektedir.


Kaynak: Haber Merkezi
Yorum Ekle
İsim
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.