Bugün 15 Temmuz.
Bugün, Aziz Milletimizin bağımsızlık yolunda elde ettiği tüm demokratik kazanımların arasından sızıp,
tıpkı bir tümör gibi Milli İrade’ye yıllarca tahakküm eden, yurt dışına aklını ve sırtını dayayan darbeci
vesayet aklının yenildiği ve Milli İrade’nin tam anlamıyla hâkim olduğu gün.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a ayak basmasıyla başlayan Millî Mücadele’nin şifresi olan
Hakimiyet-i Milliye, TBMM’nin açılması, savaş meydanlarındaki zafer ve nihayetinde Cumhuriyetin
ilanı ile kemale ermiştir.
Ancak, 27 Mayıs 1960 Darbesi göstermiştir ki, Hakimiyet-i Milliye’nin karşısında olan, bunu Aziz
Milletimize çok gören bir akıl vardır. Bu, kaynağı dış dünyada olan vesayet aklı, hazmedemediği Türk
Demokrasisine ilk darbesini 27 Mayıs 1960 darbesi ile vurmuş, 1961 Anayasası ile bunu hâkim bir
zihniyet olarak yerleştirmiş, sonrasında gelen muhtıra ve darbe süreçleriyle bunu sürekli tahkim
etmiştir.
Vesayet aklının en belirgin özelliği ise kendisini demokrasi kılıfı içinde sunmasıdır. Siyaset alanını
sürekli itibarsızlaştırarak kendisini var etmeye çalışan bu zihniyet, yaşanan tüm darbeleri bir şekilde
meşrulaştırmış, darbe yapanları çeşitli şekillerde taltif etmiş, ihtiyacına göre ürettiği çeşitli kurumlar
eliyle siyasete ve dolayısıyla milli iradeye tahakküm etmiş, aynı zamanda bürokrasi ve medya içinde
kendisine destek olan yeni vesayet alanları üretmiştir. Öyle ki 28 Şubat post modern darbesi, millet
iradesinin, milletin kararının, inancının, milletin yaşam tarzının suçlu ve illegal olduğunu benimsetmek
üzere kurgulanmıştır.
Bir hakkın teslimi olarak ifade etmek gerekir ki, vesayet aklına karşı milletimizin bu direnişinin Recep
Tayyip Erdoğan’ın şahsında vuku bulması tesadüf değildir. Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip
Erdoğan 28 Şubat sürecinin mağduriyetini yaşayan bir lider olarak önce 27 Nisan E-Muhtıra
girişimine, sonrasında Gezi ve 17-25 Aralık süreçlerine karşı kararlı ve net bir duruş sergilemiştir. Bu
süreçlerde Milli İrade’ye sahip çıkma konusundaki bu hassasiyeti sayesinde, 15 Temmuz gecesi yaptığı
çağrı, Aziz Milletimiz nezdinde, şehadet pahasına büyük bir karşılık bulmuş, bu sayede kökü dışarıda
olan o hain darbe girişimi ve arkasındaki vesayet aklı mağlup edilebilmiştir. Bundan sonra gayri milli
mihrakların dışarıdan desteklediği yapılar bilmelidir ki onlar iş başındaysa, bizler de iş başındayız.
Tüm bu süreç, birlikte değerlendirildiğinde görülecektir ki 15 Temmuz sadece bir darbe girişiminin
bastırılmasının çok ötesinde, hastalıklı bir zihniyetin ve o zihniyetin ektiği hastalıklı tohumların
kökünden söküldüğü bir gündür. En net ifadesiyle 15 Temmuz, tam bağımsızlık ve demokrasi yolunda
son şehitlerimizi verdiğimiz, Türkiye Yüzyılı’na girerken Milli İrade’nin üstündeki tüm gayrı milli
mihrakları temizlediğimiz,
1919’daki Hakimiyeti Milliye hedefinin tamamlandığı gündür.
15 Temmuz Milli İrade Zaferimiz kutlu, şehitlerimizin ruhu şad, gazilerimiz Rıza-i İlahi’ye mazhar
olsun.
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.