Çanakkale Madenciler Derneği Başkanı Mehmet Naci Tülek
İkinci “Bakır Çağı” resmen başladı
Elektrikliotomobiller, bataryateknolojileri, ileriteknolojiveyenilenebilirenerjiyatırımlarıylayükselişegeçenbakırtalebi, önümüzdeki 15 yıldaikiyekatlanacak.
Bugün bile talebinyaklaşıkyüzde 70’ini ithaletmekzorundakalanTürkiye’ninbuyenitablodacariaçığınabakıretkisininçokdahasertolacağıdüşünülüyor.
MÖ 5000’li yıllarda keşfiyle adına çağ başlatılan bakır, geleceğin “stratejik” madenleri listesindeki yerini her geçen gün yükseltiyor. Nedeni basit; ulaşımdan otomotive, endüstriden sanayiye, inşaattan enerji ve teknolojiye kadar onlarca farklı sektörde kullanılan bakıra talep, arzın oldukça üstünde.
Dahası pandemiyle birlikte ivme kazanan sürdürülebilirlik politikaları tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de yeni bir bakır çağına işaret ediyor. Öyle ki kullandığımız cep telefonundan batarya teknolojilerine, elektrikli otomobillerden rüzgar türbinleri başta olmak üzere tüm yenilenebilir enerji ekipmanlarına kadar ekonominin en yeni alanlarında kullanılan elementlerin başında bakır geliyor.
Bu listeyi çok daha uzatmak mümkün. Kısacası fosil yakıtlara veda etmek ve sürdürülebilir bir geleceğe adım atmak için bakır şart. Farklı sanayilerin ortaya koyduğu raporlar da bunu gösteriyor. Örneğin bir elektrikli otomobilde, içten yanmalı bir araca göre 2.5 kat daha fazla bakır kullanılıyor. Bunun yanı sıra güneş ve rüzgâr enerjisi tesislerinde de doğal gaz veya kömür kullanarak elektrik üreten tesislere göre 2 ila 5 kat arasında daha faza bakır kullanılıyor.
Dünya yılda 1 milyar ton daha fazla bakır üretmek zorunda
Sadece rakamlarla konuşursak bugün bile arzın önünde olan talebin gelecek 15 yıl içinde iki kat artacağı öngörülüyor. Hükümetlerin ve özel sektörün gündemindeki yeni rüzgar ve güneş enerjisi yatırımları ise bu rakamı çok daha yukarı çekebilir. Öyle ki sektör yetkilileri, bırakın Türkiye’yi, dünyanın mevcut potansiyelinin bile henüz bu talebi karşılamakta yeterli olmadığı konusunda hem fikir. Madenciler Derneği’nin açıklamasına göre, 2022 yılında küresel bakır metali kullanımı yaklaşık 26 milyon ton olarak gerçekleşmiş ve son 6 yıl boyunca metal bakır 'talebi arzından fazla' olarak kayıtlara geçmiş. Önümüzdeki 10 yıl içerisinde dünyanın oluşacak talebi gidermek için halihazırdaki üretim kapasitesine ilave olarak yılda 1 milyon ton bakır metali üretilmesi gerekeceği hesaplanıyor.
Cari açığa bakır etkisi
Türkiye’yedönersek. Ülkemizintoplambakırihtiyacıyıllık450 bin toncivarında. Diğerbirifadeylebugün 3 milyardolarıaşanbirbakırpazarıbulunuyor. BakanlığınaçıklamasınagöreTürkiye'dekişibaşıortalama6,2 kilogramolanbakırtüketimiiledünyaortalamasınınüzerinde. Bu miktarın 50 bin tonuhurdageridönüşündensağlanıyor. Türkiye’nintekbakırüreticisiolanCengiz Holding iştirakiEtiBakırise, geriyekalan 400 bin tonunyüzde 22’sini üstlenmişdurumda. Bu izabetesisteyüzde 99,99 saflıktayıllık90 bin tonkapasitesiylekatotbakırüretimigerçekleştiriliyor. Veböylece 750 milyondolarlıkithalatikameediliyor.
Ne yazıkkibubüyükresminhalagöreceolarakküçükbirparçası; çünkügeriyekalan300 bin tonbakırithalediliyorvecariaçığaolumsuzkatkısunmayısürdürüyor. Azöncebahsettiğimiztümyenialanlarıntalebeekleneceğidüşünülürse, ortayaçıkandövizaçığının ne kadarbüyüyeceğiniöngörmek de hiçzordeğil.
Yıllık 2,5 milyar dolar kayıp
Türkiye aslında bakır rezervleri açısından oldukça zengin bir ülke. Ayrıca madencilik teknolojilerindeki deneyimimiz bizi yakın coğrafyada da aranan iş ortakları arasında konumlandırıyor. Ancak tüm bunlar Türkiye’nin bakır ihtiyacının büyük kısmının hala ithalattan karşılandığını ortaya koyduğu gerçeğini değiştirmiyor. Bugün dünya ekonomisinde stratejik önem arz eden, hatta gelişmişliğin simgesine dönüşmüş bakırın üretiminin hızlandırılması artık gözler önünde bir gerçek. Bu kapsamdaki doğru planlama ile Türkiye’nin yeni ekonomide stratejik liderliğine bir adım daha yaklaşılırken, 2,5 milyar doların ülkemizde kalması da sağlanabilir.
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.