ÇTSO'NUN GÜNDEMİ DEPREM KONUSU OLDU.

Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası’nın 2023 yılı Şubat Ayı Olağan Meclis Toplantısı ÇTSO Kongre ve Fuar Merkezi’nde yapıldı.

620
ÇTSO'NUN GÜNDEMİ DEPREM KONUSU OLDU.

ÇANAKKALE TİCARET VE SANAYİ ODASI ŞUBAT AYI OLAĞAN MECLİS

TOPLANTISI YAPILDI
Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası’nın 2023 yılı Şubat Ayı Olağan Meclis Toplantısı ÇTSO
Kongre ve Fuar Merkezi’nde yapıldı.

MECLİSİN ANA GÜNDEMİ DEPREM KONUSU OLDU
Şubat ayı olağan Meclis toplantısının açılış konuşmasını yapan Meclis Başkan Yardımcısı
Armağan Aydeğer; Kıymetli Meclis üyeleri, Değerli Basın Mensupları; Çanakkale Ticaret ve
Sanayi Odası 2023 yılı Şubat ayı Meclis toplantısını buruk bir ortamda derin bir üzüntü ile
açıyorum. Merkez üsleri Kahramanmaraş Pazarcık ve Elbistan’da art arda 6 Şubat 2023
tarihinde meydana gelen yıkıcı depremler ve çok sayıda artçı sarsıntı geniş bir bölgeyi
etkileyerek 10 ilimizde ciddi kayıplara neden olmuştur. En son 21 Şubat tarihinde Hatay
Defne ilçesi merkezli şiddetli deprem bölgedeki yüksek tansiyonun devam ettiğini
göstermektedir. Tüm bu sarsıntıların sonucu Ülkemizin yaşadığı asrın felaketi, hepimizi
derinden etkilemektedir. Şubat ayı kısa olduğu kadar etkisi de maalesef büyük, acısı çok derin
olmuştur. Global ölçekte tüm dünyayı olumsuz etkileyen pandemi salgını sonrasında hızlı bir
toparlanma gösteren Ülkemiz, şimdi ise ağır bir deprem felaketi ile karşı karşıyadır.
Yaşanan her türlü olumsuzluğa rağmen Türkiye Cumhuriyeti Devleti Milletiyle beraber çok
güçlüdür! Tüm kurum ve kuruluşlarımız milletimizin her ferdi ile kenetlenerek deprem
bölgesinde vatandaşlarımızın yaralarına merhem olmak için cansiperane çalışmalarını
sürdürmektedir. Bu coğrafya nice olumsuz badireyi, amansız mücadele ruhu ile atlatan
kahraman bir milletin anavatanıdır! Bugün de hiç şüphe yoktur ki Yüce Türk Milleti bu
karanlığı aydınlığa dönüştürecektir. Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün de vurguladığı
gibi bu dirilişi ortaya koyacak muhtaç olduğumuz kudret, damarlarımızda akan asil kanda
mevcuttur!
Depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Yüce Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil
şifalar, tüm aile bireylerine ve milletimize başsağlığı diliyorum. Bizler Çanakkale Valiliğimiz
koordinasyonunda yürütülen yardım kampanyalarını yakından takip ediyor ve destek
veriyoruz. AFAD koordinasyonunda bölgeye destek sağlayan tüm kurum ve kuruluşlarla
yakın bir iletişim halindeyiz. Belirlenen öncelikli ihtiyaçlara göre üyelerimizden yardım
sağlıyor ve yerlerine ulaşması için gece gündüz çalışıyoruz. Her ferdimiz imkânları ölçüsünde
gücü kadar destek olmaya devam etmektedir. Özellikle depremden etkilenen bölgelerdeki
vatandaşlarımızın bu zor süreci atlatmalarında barınma ve istihdam konularını öncelikli olarak
değerlendirmek durumundayız. Bu zor günümüzde desteklerini esirgemeyen Devletimizin
tüm kurumlarına, sivil toplum kuruluşlarına, fedakâr halkımıza ve iş insanlarımıza bir kez
daha huzurlarınızda teşekkürü bir borç bilirim. Yaşanan son felaket bu coğrafyanın asla göz
ardı edemeyeceği deprem gerçeğinin acı yüzünü tekrar tekrar bizlere hatırlatmıştır. Bu gerçek
ile yaşamayı öğrenmemiz bizler için vazgeçilmez bilimsel bir hadisedir.
ARMAĞAN AYDEĞER: “ÇANAKKALE TSO TARAFINDAN FARKINDALIK
OLUŞTURMAK ADINA KENDİ İÇİMİZDE AFET KOORDİNASYON KOMİSYONU
OLUŞTURABİLİRİZ”
Her yerde sıklıkla söze gelen ‘Deprem Öldürmez, Bina Öldürür’ söylemini hatırlatmak
istiyorum. Konut yapımı bölgenin en önemli ve öncelikli ihtiyaçları arasında yer alıyor. Çatı
kuruluşumuz olan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğimiz öncülüğünde başlatılan “Türk İş
Dünyası Konut Seferberliği”ne tüm iş insanlarımızı, sektörel derneklerimizi, iş dünyası
kuruluşlarımızı, kadın ve genç girişimcilerimizi ve hayırseverlerimizi konut kampanyasına

destek olmaya davet ediyorum. Diğer taraftan depreme hazırlıklı olmak bu vatanın her bir
ferdinin olmazsa olmaz bir ödevidir. Toplum olarak deprem öncesi hazırlık, deprem sırası ve
sonrası için bilinçli bir toplum yetiştirmemiz binlerce canın hayata tutunmasının en temel
çaresidir. Hiçbir ekonomik gerekçemizin bu önceliklerin önüne geçmesine izin vermemeliyiz.
Şahsen bir AKUT gönüllüsü olarak depremin ardından Hatay İskenderun’da enkazda canlı
arama kurtarma çalışmalarına bizzat katıldım. Çok fazla acıya ve buruk sevince şahitlik ettim.
Bu mahşer yerinde hiçbir önceliğin bir canlının hayatından daha önemli olamayacağını daha
iyi görüyorsunuz. Deprem felaketinde en az sayıda kayıp yaşamak için ilk 72 saat olağanüstü
öneme sahip bir süreç. Hepimizin bildiği üzere Ülkemiz deprem risk haritası üzerinde
Çanakkale kırmızı çizgide yer alan bir İlimizdir. İlgili kurumlarımızın alacağı yapısal
tedbirlerin yanı sıra, olası Marmara veya bölgemizi etkileyecek bir deprem felaketi ihtimaline
karşı hazırlıklarımızı eksiksiz olarak, bireyler ve kurumlar olarak yerine getirmeliyiz. Bu
kapsamda başta bilim ve yaşanan tecrübeler en önemli yol göstericimiz olmalıdır. Saygıdeğer
üyeler, bugün konuşmamda ekonomik gelişmelere de yer ayırmış idim. Ancak bu süreçte
Ülkemizin içinde bulunduğu deprem felaketinin tüm ekonomik verilerin önüne geçtiğini
düşünüyorum.
Maalesef depremi deprem zamanında hatırlarken, çok çabuk unutuyoruz. Diğer taraftan
kaybedecek bir saniye zamanımız kalmadı. Bunun için Odamız tarafından farkındalık
oluşturmak adına kendi içimizde afet koordinasyon komisyonu oluşturabiliriz. Bu birimimiz
Çanakkale AFAD ve ilişkili kurumlarımız ile iş birliği içinde, Odamız üyelerine yönelik
deprem öncesi, sırası ve sonrasına yönelik alınacak tedbirler ve planlamalar hakkında detaylı
bir eğitim çalışması planlayabilir. Bu komisyon aynı zamanda Odamız tarafından
uygulanacak bir acil eylem planı üzerinde çalışabilir. Bölgemizde yaşanabilecek bir felaket
halinde gelecek yardımların daha yüksek öncelikli bölgelere yoğunlaşabileceği ihtimaline
bağlı olarak yardımların bölgemize ulaşması zaman alabilir. Bu nedenle deprem sonrası ilk 72
saati içeren faaliyetlerimiz ile ilgili hazırlıklarımızı AFAD ve ilgili kurumlarımız ile birlikte
koordinasyon içinde planlamamız büyük önem arz etmektedir.
Konuyla ilgili olarak Meclis veya Komitelerimizde yer alan iş güvenliği firması üyelerimizin
komisyonda olmasının önemli olduğunu düşünüyorum. Deprem’in acı yüzünü maalesef Ülke
olarak bir kez daha hep beraber yaşadık. Deprem tedbirlerinin hayatımızın bir parçası haline
getirmenin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gördük. Bir daha böyle büyük afetlerin
yaşanmamasını dileyerek sözlerime burada son veriyor ve Meclis gündemimize geçiyorum”
dedi.
ÇANAKKALE TSO YÖNETİM KURULU BAŞKANI SELÇUK SEMİZOĞLU :
“TÜM GÜNDEMLERİN ÖNEMİNİ YİTİRDİĞİ, HERKESİN PAYINA DÜŞEN
DERSİ ALDIĞINI ÜMİT ETTİĞİM BİR ZAMANDAYIZ VE TEK GÜNDEMİMİZ
BUGÜN DEPREM, İNSANLIK VE AHLAK OLMALI”
Sayın Meclis Başkan Yardımcım, Komitelerimizin ve Kadın Girişimciler Kurulumuzun
değerli üyeleri, Sayın Basın Mensupları; Şubat ayı Meclis toplantımızda sizleri şahsım ve
Yönetim Kurulumuz adına saygı ile selamlıyor, hoş geldiniz diyorum.
06 Şubat 2023 Pazartesi günü yeni haftaya deprem ile uyandık. 10 İlimizi etkileyen, şiddeti ve
kayıpları çok büyük olan ve “Asrın Depremi” diye adlandırılan deprem hepimizi derinden
üzdü, yıkıp geçti. Ülkemizin, Milletimizin başı sağolsun. Depremde hayatını kaybeden
vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum.

Normal koşullarda bugün gündemimizde; Ocak ayı enflasyon rakamları, ihracat - ithalat
rakamları, faiz oranları olurdu. Ancak; tüm gündemlerin önemini yitirdiği, herkesin payına
düşen dersi aldığını ümit ettiğim bir zamandayız ve tek gündemimiz bugün deprem, insanlık
ve ahlak olmalı diye düşünüyorum.
Değerli arkadaşlar, aynı anda 10 vilayet ağır hasar aldı. Uzmanların ifadesine göre dünyanın
en büyük kara depreminden birisini yaşadık. Bu 10 ilimizin toplam alanı 108.812 km².
Benzetecek olursak, Bulgaristan’ın yüzölçümüne denk, İngiltere yüzölçümüne yakın,
Hollanda’dan 3,2 kat, İsviçre’den 2,7 kat büyük bir alan. Deprem bölgesinin toplam nüfusu
ise 13,5 milyon ve bu da Çek Cumhuriyeti, Yunanistan, İsveç, Azerbaycan, Portekiz gibi
Ülkelerden yaklaşık 3 milyon daha fazla bir nüfusa tekabül ediyor.
2011’de Japonya depremi 30 km derinlikte gerçekleşmişken Kahramanmaraş depremi 7 km
derinlikte gerçekleşti. Uzmanların ifadesine göre aynı günde 7,7 ve 7,6 şiddetinde iki büyük
deprem olağandışı ve ender görülen bir afet, büyük bir felaket. Dünya Sağlık Örgütüne göre
yüzyılın en kötü doğal afeti. Felaketin büyüklüğünü gözler önüne sermek için bu rakamlardan
bahsetmek istedim.
DEPREMDEN ETKİLENEN 10 İL GSYH’NIN YÜZDE 10,1’İNİ
GERÇEKLEŞTİRİYOR
Kayıpların büyüklüğüne ekonomi penceresinden bakacak olursak da; depremden etkilenen 10
il, Türkiye’nin toplam gayri safi yurt içi hasılasının yüzde 10,1’ini gerçekleştiriyor. 2021
yılında % 11,35 olan büyümenin 1,15’ini bu iller sağlamış. Bu 10 ilde ilk 500’de 69, ikincide
83 olmak üzere toplam 152 firma Türkiye’nin en büyük ilk bin sanayi kuruluşu arasında yer
alıyor. 2022 yılında Türkiye’nin toplam 254,2 milyar lira olan ihracatının yüzde 10,9
oranındaki 27,6 milyar dolarlık kısmını depremzede 10 ilimiz gerçekleştirdi. Bunun da 11,2
milyar dolarını tek başına Gaziantep yaptı. Mersin 6,2 milyar, Hatay 4,1 milyar, Adana 3,1
milyar dolarla en çok ihracat yapan iller arasında yer aldı. İthalatımızın da 360 milyar dolar
civarında olduğunu unutmayalım. Yani 110 milyar dolar olan dış ticaret açığımız vardı 2022
yılında, yaklaşık 28 milyar doları da kaybettiğimizi de düşünürsek önümüzdeki süreçte
Türkiye ekonomisinin can kaybı dışında ekonomik kaybının da olacağı kaçınılmaz. 2022
yılında Devletimizin 2 trilyon 353,3 milyar lira olan toplam vergi gelirlerinin % 7,5’i olan
176,4 milyar lirayı bu 10 ilimiz ödedi. 2 trilyon 802,4 milyar lira olan merkezi yönetim
toplam bütçe gelirlerinin % 6,8’ine tekabül eden 190 milyar lirayı da bu 10 ilimiz ödedi. 8
trilyon 254 milyar lira olan toplam mevduatın % 6,9’u olan 567,7 milyar liralık bölümüne bu
10 ilimiz sahip. Yine 2022 itibariyle 7 trilyon 643,4 milyar lira olan toplam nakdi kredilerin
ise yüzde 10,3 oranındaki 784,9 milyar liralık bölümünü depremzede 10 ilimiz kullanmış.

10 ilimiz Ülkemizin enerji ihtiyacının karşılanmasında da stratejik öneme sahip. Atatürk ve
Karakaya Barajlarının da yer aldığı 43 önemli baraj ve hidroelektrik santrali bu bölgede
bulunuyor. Malatya’daki Sultansuyu Barajı depremden etkilendi.
Ekonomik kayıpları da bu rakamlar göz önüne seriyor ve süreçleri uzun bir müddet sekteye
uğratacağı çok açık. En son 43 bini aşkın can kaybımız var ve yarım kalan hayatların ise hiç
telafisi yok. Mekânları Cennet olsun, Rabbim yakınlarına da dayanma gücü versin.
Onları geri getiremeyiz ama Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve büyük Türk Milleti bunun
dışında her kaybı yerine koyacak güçtedir. Milletimizin ilk anlardan itibaren Çanakkale Ruhu

ile gösterdiği yardımseverlik, seferberlik de bunun bir göstergesidir. Yaralar elbette
sarılacaktır. Biz de Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası olarak, bir aile toplantısında
olduğumuzu düşünerek ifade ediyorum çünkü bunu hepinizin bilmeye hakkı var. Sağ elin
verdiğini sol el bilmeyecek üslubuyla sosyal medyada hiçbir paylaşım yapmadık ve
yapmayacağız da. İlk günden itibaren Sayın Valimizin yönlendirmeleriyle önce
Osmaniye’den başladık sonra Elbistan’a yardımlarımızı ekmekten suya aklınıza ne geliyorsa,
nerede ne ihtiyaç varsa bütçemiz nezdinde yardımcı olduk, bunu bilmenizi isterim. Bunun
detayları Meclis mizanlarımızda mevcut, basın önünde detayları konuşmayı doğru
bulmuyorum. Bunun dışında çok ciddi hizmetler var. Az önce Armağan Aydeğer kardeşim de
ifade etti, kendisi AKUT gönüllüsü olarak bölgeye gitti hizmet etti. Aynı şekilde Ahmet Çelik
ve Deniz Tennioğlu da bölgeye giderek hizmet etti.
Ayrıca İlimizde misafirlerimiz var. Depremzede demeye dilim varmıyor, kardeşlerimiz var.
Kendilerinin misafir edildiği çeşitli kurumlar var. İlk günden itibaren bir anne şefkati ile
yaklaşsınlar diye Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı ve Üyeleri, Sema Hanım, neye
ihtiyaçları varsa gidip ilgilendiler. En azından moral olsun diye çalıştılar huzurlarınızda onlara
da teşekkür etmek istiyorum. Sayın Valimizin yönlendirmeleri ile ilk gün Elbistan’a bir tır su
gönderdik 4 günde gitti. Lojistik çok zordu. Meclis Üyemiz Hakan Kayalı’ya teşekkür etmek
istiyorum. Boğazdan geçip İskenderun Limanı’na giden gemilere kendi tekneleriyle ikmal
yapıldı Sayın Valimizin bilgileri dahilinde. Deniz yoluyla da ne kadar yapılabilirse katkı
sağlandı.
Ancak Türk Milleti tek yürek olup bu yardımseverliği gösterirken artık bir şeylerin
değişmesini de beklemektedir. Bağıra bağıra gelen depremleri, ileride gelecek olan depremleri
göz ardı eden, temelinden çatısına sorumluluk ve yetkisi olup kötüye kullanan ya da sorumsuz
davranan, afetlerin koordinasyonunda yetersiz kalan liyakatsiz yöneticilerin değişmesini
bekliyoruz.
SORUMLULAR EN AĞIR CEZAYI ALSIN ANCAK 3-5 TANE MÜTEAHHİT
TUTUKLAYARAK BU OLMAZ
Sorumlular en ağır cezayı alsın ancak 3 – 5 tane müteahhit tutuklayarak bu olmaz. Ben de
burada bulunan birçok arkadaşımız da inşaat yaptı. Bu müteahhitler hizmet alıyorlar,
mimarisini ve statiğini çizdiriyor, zemin etüdünü yaptırıyorlar. Hepsi uzman, devletin
yetkilendirdiği kişiler. Sonra şu cins beton alınacak deniliyor, o beton da laboratuvara gidiyor,
demir fabrikadan geliyor. Bina yıkılınca da kimsenin suçu yok müteahhitin suçu var. Bunun
adı popülizmdir. Sadece binayı yapan müteahhitin suçu yok, onu söylemeye çalışıyorum.
Bunu herkes biliyor ama bu dönemde toplumun tepkisinden çekinildiği için dile getirilmiyor.
Kimse bilerek ve isteyerek çürük bina yapmaz, kimsenin canına mal olmak için yapmaz.
İnsanları bu binalara sokup bu vebalin altına girmez.
Sayın Meclis Üyeleri, tabi ki bir yandan da ticaret devam ediyor. Bugün, Çanakkale Özel
Öğrenci Yurtları Dernek Başkanı ve yurt sahibi üyemiz Refik Ercan ve Derneğin Yönetim
Kurulu Üyeleri ziyaretimize geldiler. Tabi özel yurtların şöyle bir durumu var; 2,5 yıl
pandemi süresince bu arkadaşlarımız sıfır gelirle çalıştılar. Şimdi de deprem sonrasında
alelacele bir kararla üniversiteler kapatıldı. Bir kısmı nisan sonrası öğrenim görecek bir kısmı
online devam edecek. Gerçekten zor durumdalar. Bunu komite üyelerimiz ile de görüştük.
Önümüzdeki günlerde de siyasilerimizle ve bürokratlarımızla da paylaşacağız. Bu şekilde
acele verilen kararlar Türkiye’nin genç nüfusunu ve bilgi ordusunu da etkiliyor.
Çanakkale’nin en büyük fabrikası 18 Mart Üniversitesi, 50 bini aşkın öğrencisi var. Türkiye

bazında düşünürseniz sayı çok büyük oluyor. Uzmanlık alanım değil ama bu kararların
alelacele verildiğini düşünüyorum. Yanlışsam da kararları verenler haklarını helal etsinler.
“MERKEZ İLÇE BELEDİYESİNİN 300’Ü AŞKIN DAİRESİNDE KİMLER
KALIYOR? BUNLARI DEPREMZEDE KARDEŞLERİMİZE AÇALIM”
Şimdi biraz da Çanakkale’yi konuşmak istiyorum. Her fırsatta diyoruz ki; Cumhuriyetin
önsözünün yazıldığı yer, manevi başkent Çanakkale... 1,5 yıl önce 2021 yılı Ağustos ayında
Merkez İlçe Belediye Başkanımızın daveti üzerine, o zaman Yönetim Kurulundan Özgür
Ekşi, Meclis Üyesi olan arkadaşımız şimdi Yönetim Kurulumuzdan Şakir Kutluay, Deniz
Tennioğlu ve Sema Hanım ile birlikte Belediye binasındaki toplantıya katıldık. Toplantının
gündemi malum sosyal konutlar! 860 konut, tabiri caizse püf deseniz yıkılacak. Konunun
yetkilisi de etkilisi de değilim ancak şehrin en büyük STK’sının Yönetim Kurulu Başkanı
olarak ben bunu söylemeye mecbur hissediyorum. Bunun çözümü derhal bulunmalı. O gün
ürettiğimiz çözümleri Sayın Belediye Başkanı’na sunduk. 860 konut, Bakanlık müsaade
etmemiş en fazla 8 kata çıkmışlar. Aramızda meclis üyesi arkadaşlar da var yanlışım varsa
düzeltsinler. Hesap yapıyorum üretilmesi gereken daire 300 daire daha fazla. Bu daireler ne?
Belediye verdiği yerden daire istiyor. Ben siyaset yapmadım, yapmayacağım da bunu tekrar
edeyim. Çanakkale Merkez İlçe Belediyesi’nin 300’ü aşkın dairesi var işyerleri hariç.
Buralarda kim kalıyor, kalanı kim biliyor belli değil. Açalım buraları depremzede
vatandaşlarımıza. Burada pansiyonlarda konaklatıyoruz Çanakkale’ye yakışıyor mu?
Herkesi eleştireceğim. Sosyal konutlar konusunda depremin hemen ertesi günü Çanakkale
Merkez Belediyesi CHP Grup Sözcüsü Erdal Gezen Bey’i aradım. ‘Size bunu söylemek
zorunda hissediyorum kendimi bu işe neşter vurun ve meclisi derhal toplayın. Hangi parti
karşı çıkıyorsa da bunu topluma sunun’ dedim. Sonra Muharrem Erkek Bey’i aradım ona da
aynısını ilettim. Ülgür Başkan’ı aramadım çünkü ben 10 senedir bu konuda konuşuyorum
daha bir sonuca ulaştığımız yok. Geneli de eleştiririm. İstanbul’da deprem 24 sene önce oldu
ne yaptık? AFAD İl Müdürümüz İbrahim Bey ki kendisi daha önce İstanbul AFAD İl Müdürü
idi. Gerçekten liyakatli, konusuna hakim, bilgili ve tecrübeli bir bürokratımız.
Armağan Başkanımın dediğine katılıyorum. Derhal uzmanlarla bu işe el atmalıyız. Bizim de
Çanakkale TSO olarak eksiğimiz var. Deprem anında burada ne yapacağımızı bilmiyoruz.
Armağan Bey bu konuyla ilgilenecek. Herkes uzmanlık alanı ve bilgisine göre çalışsın, bizde
tek adamlık yok.
“SAYIN BÜLENT TURAN VE SAYIN ÜLGÜR GÖKHAN ODA SEÇİMLERİNDE
NASIL BİRLİKTE ÇALIŞTILARSA BU KONUDA DA AYNI PERFORMANSI
GÖSTERMELERİNİ BEKLİYORUM.”
Lafın bittiği yer deniliyor ya bu lafın bittiği yer! Bunu tek bir kuruma söylemiyorum. İnşaat
ruhsatı yetkisi vermeye sahip bütün kurumlara söylüyorum: adamına göre değil zemine göre
imar verin. Bizim zamanımızda bütünleme kâğıdının isim kısmı katlı olurdu not verecek hoca
önyargılı olmazdı. Bugün iddia ediyorum bu kurumların yarısından çoğu kişiye göre izin
veriyor. Çanakkale’yi gezdiğinizde bunu görürsünüz ilçeleri de dahil. Bunları siyasi
algılamayın, daha konuşacak çok şey var. Bir daha söylüyorum 10 senedir yan yana
gelmekten imtina eden AK Parti Milletvekilimiz Bülent Turan Bey ve Merkez İlçe Belediye
Başkanımız Ülgür Gökhan Bey, Oda seçimlerinde bir araya gelip nasıl çalıştıysanız tekrar bir
araya gelin diyorum.

KAMU BİNALARININ MERKEZDE OLMASINA KARŞIYIZ
Gündemimiz deprem iken bir konuya da yine dikkat çekip not düşmek istiyorum. Şehirde
yeni kamu binaları yapılıyor yenilerinin yapılması da gündemde. Binalarının merkezde
olmasına karşıyız. Belediye ve Emniyet Müdürlüğü binalarının yerlerinin yanlış olduğunu
ifade ettik. Gerçi şehrin yöneticilerine göre şehirde trafik sıkışıklığı ve otopark sorunu yok
ama… Bu kararlar bu şehri boğmaktan başka bir işe yaramaz.
“11 YIL ÖNCE HİZMET BİNAMIZI BURAYA YAPTIĞIMIZDA
ELEŞTİRMİŞLERDİ”
Çanakkale'deki alanların çoğu kamuya ait. Şimdi yine kamuoyundan duyuyoruz merkezde
yapılması planlanan Valilik hizmet binası ve bazı dairelerin içine alınacağı kamu kampüsü
düşünülüyormuş. Bu cinayet olur arkadaşlar. Bu tür yapılar yapılırken kamu marifetiyle
yapılıyor. Bunlar kimsenin malı değildir 85 milyonun malıdır. Bu yatırımların da
Çanakkale'nin yatırımı olması lazım. Bu yatırımlar yapılırken stk'lar, insanlar, kent konseyi
başta olmak üzere herkesi gözetmek lazım, şehre nefes aldırılması lazım. Yurt dışındaki
yapıları görüyorlar. Bunlardan örnek almaları lazım. Bu yapılar merkezde şehri  boğmaktan
başka hiçbir işe yaramaz. Mesela adliye binası şehrin dışında hiçbir sorun olmuyor biz yıllar
önce buraya Oda binasını yapmaya karar verdiğimizde bizi eleştirmişlerdi.
Bakın bu şehir için bu bir fırsattır. Boşaltılan kamu binaları yıkılarak yeşil alan olarak halkın
kullanımına açılmalıdır. Bu konuda Çanakkale'ye yakışır hareket etmek gerekir Çanakkale'nin
marka değerinin yükselmesi için iyi kararlara ihtiyacı vardır Çanakkale'nin nereye doğru
büyüyeceğinin bilimsel bir çalışması olmalıdır. Halk Bahçesinin büyüyeceği çok güzel alanlar
var. Bu kötülüğü bu şehre yapmayın. Basın mensubu arkadaşların önünde bunu bir kere daha
dile getirmek istedim.
Çanakkale’de 60’lı yıllarda sel olmuş. Bizim bu şehirde alan sıkıntımız yok. Zeminle ilgili
sorun var. Kamu binaları konusunu da her birinizden yetkili olduğu yerlerde gündeme
getirmenizi rica ediyorum. Şehrin içerisine kamu binası yapmayı artık bıraksınlar. Çanakkale
marka şehir diyoruz böyle olmaz. Bize soran yok ama bu şehirde biz yaşayacağız bu kararı
alanlar değil. Üst üste bu kadar yapıyı burada kimse istemez.
Zemin sıvılaşması İlimizde olacak bir durum. Bugün Çanakkale’de deprem olsa hastane yolu
yıkılsa başka bir yolu yok.
Yıkım firmalarımız yeterli değil. Belediye ve İl Özel İdare birlikte çalışmalılar, moloz yıkım
alanı göstermek zorundadırlar. Sosyal konutlar bir simge oldu. Yoksa bunun gibi birçok yapı
var Çanakkale'de, bunların yıkılması gerekiyor. Ancak sosyal konutlarda popülizm adına biz
verdiğimizi almak isteriz diye tutturuyorlar. Bugün 40 yıllık kullanılmış arabanızı götürüp
sıfır bir araba alabiliyor musunuz, hayır! O zaman eski evinizin Yerine yapılacak evde ya
metrekare düşecek ya da üzerine para vereceksiniz. Aynı ölçüde almak matematiğe aykırıdır.
Bu bir mağduriyet değildir. Şu an eski 3 artı 1 ev yeni daha küçük bir ev kadar etmiyor. Bu
konuda realist düşünmek lazım. Ayrıca bu moloz döküm alanı çok önemli bir konu. Bu
olmadığı zaman iş başından olmuyor. 
“BUNDAN SONRASI İÇİN İMAR AFFI CİNAYETTİR”
Bugüne kadar imar affı çıkarılacağı kadar çıkarıldı. Bundan yararlanan yararlandı ancak
bundan sonrası için imar affı kararını almak cinayettir. Parayı yatıranın binası 1 günde uygun

hale geliyor. Mayıs ayındaki Meclis toplantımızda bu konuyu uzmanlarla detaylıca ele
alacağız.
Meclis açılış konuşmalarının ardından Hesapları İnceleme Komisyonu Üyesi Kerem Özer
tarafından, Hesapları İnceleme Komisyonu’nun 2023 Ocak ayı mizanı ile ilgili rapor okundu
ve 2023 Ocak ayı mizanının tetkik ve onayı yapıldı.
Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası’nın Genel Sekreteri Sema Sandal tarafından sunulan.
azami fiyat tarife talepleri Mecliste görüşülerek onaylandı.
Meclis Toplantısı, Yönetim Kurulu’nun ve komite üyelerinin görüşleri ile devam etti.

ÇANAKKALE TSO YÖNETİM KURULU ÜYESİ ŞAKİR KUTLUAY:
“KABAHATLİLER EN AĞIR CEZAYA ÇARPTIRILSIN! İSTERSE KIYAMET
KOPSUN AMA YETER Kİ ADALET OLSUN”
Çanakkale TSO Yönetim Kurulu Üyesi Şakir Kutluay “Değerli Meclis Başkanım, Kıymetli
Meclis Üyelerimiz, Saygıdeğer Basın Mensuplarımız; öncelikle yaşadığımız büyük deprem
nedeniyle ülkemizin başı sağolsun. 40 binin üzerinde canımızın ruhu şad olsun.
Depremzedelerimize geçmiş olsun. Deprem sonrasında imdada koşan kurumlarımızın özverili
personeline, sorumluluk sahibi STK’larımıza şükranlarımızı sunuyoruz.
Yüce gönüllü halkımızın, örnek ve unutulmaz çabası ve dayanışmasıyla gurur duyuyoruz. Bu
süreçte Çanakkale de başarılı bir sınav vermiştir. Herkes elinden geleni yapmıştır. Odamız da
gerek kurumsal olarak, gerekse üyelerinin kişisel gayretleriyle önemli destek ve girişimlerde
bulunmuştur. Allah herkesten razı olsun.
Ama şimdi övgüyü bırakıp döngüye bakalım. Döngü; “bir olayın birden çok kez
tekrarlanması” demektir. Döngüye bir örnek vereyim; tarih 27 Kasım 2022. 7 No’lu
Komitemizle toplantı yapmıştık. İnşaat sektörümüzden değerli arkadaşlarımızla buluşmuştuk.
Burada yaptığım konuşmada, 3 hususu, hiç değiştirmeden, aynı cümlelerle, aynı kelimelerle
tekrar ediyorum. Bu hususun günümüzdeki doğruluğunu takdirlerinize sunuyorum.
Birincisi ;“Sosyal Konutlar Alarm Veriyor”, ikincisi; “Çanakkale’de deprem yönetmeliğine
uygun olmayan yapılar var. Yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya bulunan yüzlerce konut mevcut.
Acilen dönüştürülmeye ihtiyaç var” üçüncüsü; “Önümüzdeki 10 yıl gözetilerek, buna uygun
biçimde, derhal ve acilen yeni imar alanları açılmalıdır.” demiştim. İşte bu döngüdür. Yani bir
tekrardır. Ama daha fecisi bunun gereğini yapmamaktır. Bunun gereğini ısrarla yapmamaksa
kısır döngü ile tarif edilebilir.
Değerli Meclis Üyelerimiz, Kıymetli Arkadaşlarım, Çanakkale olarak bu konuda bir
dezavantajımız ve bir de avantajımız var. Dezavantajımız şudur; Çanakkale, hepinizin bildiği
gibi 1. dereceden deprem bölgesindedir. Maden Tetkik Arama’nın güncellenen diri fay
haritası da bunu göstermektedir. Prof. Naci Görür, şimdi de Çanakkale ve Bursa’ya dikkat
çekmektedir. ÇOMÜ’den emekli Prof. Dr. Doğan Perinçek, yıllardır Çanakkale fayını
vurgulamaktadır. ÇOMÜ Deprem Araştırma Uygulama Merkezi de bu konuda sürekli ikazlar
yapmaktadır. Ekleyerek ifade edeyim ki; Çanakkale 2021 Afet Risk Azaltma Planına göre
depremle birlikte, zemin sıvılaşmasına da dikkat çekilmektedir. Görünen o ki zeminimiz, olası
bir depremi daha da büyütme özelliğine sahiptir.

Kıymetli arkadaşlarım. Bu ikazlar bizi korkutmalı mıdır? Japonya’da yılda 1500 deprem
oluyor, ama endişe etmiyorlar. Son 20 yılda 6 ve üzeri şiddetinde en az 28 deprem yaşadılar.
Ama can kaybı yaşamadılar. Çünkü biliyorlar ve çünkü biliyoruz ki; deprem değil, bina
öldürür, deprem değil, ihmal öldürür, deprem değil, cehalet öldürür! Bu toprakları terk
edemeyeceğimize göre, bu topraklarda binaları sağlam, kamuyu ve halkı da bilinçli yapmaya
mecburuz. İşte Çanakkale’nin avantajı tam da buradadır. Çanakkale’nin avantajı depreme
dayanıklı zeminlerinin de var olmasıdır. Çanakkale’nin avantajı, eskiye nazaran inşa bilgi ve
birikimi ile kaliteli iş çıkarma performansını artıran insan gücünün artık daha fazla olmasıdır.
Çanakkale’de konut sektörü son zamanlarda çok başarılı işler çıkarmıştır. Kaliteli malzeme
kullanımı çok yaygındır. Projelere uygunluk üst seviyededir. Kiriş ve kolon performansları
iyidir. Bina sağlamlığı ve depreme dayanıklılık performansları yüksektir. Bugün
Çanakkale’de birçok proje var ki, her türlü sağlamlık testinden çok başarıyla geçebilmektedir.

Lakin şunu da vurgulamalıyım ki, Şu anda kötü bir müteahitlik algısı oluşmuştur. Her
meslekte, meslek ilke ve değerlerine, insanlık vicdanına uygun olmayan insanlar vardır.
Esnafın hepsi iyi olsa dün ahilik, bugün Tüketici Hakem Heyetleri olmazdı. Doktorların
hepsinin iyi olacağına inanılsa Hipokrat yemini olmazdı. Hak arayan Avukatlar için Avukatlık
Kanunu, hakimi ve savcısı için HSK olmazdı. Her meslekte iyiler ve kötüler var. Müteahhitin
de iyisi ve kötüsü var. Her mesleğin, etik ve ilkelerine uygun davranmayanları lanetliyoruz.
Ama bilinsin ki müteahitin sorumluluk ortağı çoktur. İmar durum belgesini veren belediyedir,
zemin uygunluk belgesini sunan jeofizik mühendisidir, çizimi yapan mimardır, statik projeyi
hazırlayan inşaat mühendisidir, yapı ruhsatı veren yerel yönetimlerdir, kontrol eden Çevre ve
Şehircilik Bakanlığına bağlı yapı denetim şirketidir, kontrolü İmar Müdürlüğü yapar. Bunun
demir boyutunda haddehanesi var, çimento boyutunda fabrikası var, oturum belgesini veren
belediyesi var, şantiye şefi var, makine mühendisi var, var da var!
“Hani Hocanın evine hırsız girmiş de, komşuları: Hoca, niçin evine sağlam bir kapı, bir kilit
yapmadın. Hırsız evi soyunca hiç mi tıkırtı duyup da uyanmadın! diyerek, sitemleri
sıralayınca, Hoca dayanamayarak cevap vermiş: ALLAH için söyleyin, hırsızın hiç mi
kabahati yoktu”
Kabahatliler en ağır cezalara çarptırılsın. İsterse kıyamet kopsun, yeter ki adalet olsun. Ama
Değerli Meclis Üyelerimiz, ne olursa olsun biran önce olsun. Bugün Çanakkale için hayırlı
işler yapma zamanıdır. Ama bunu bugün yapma zamanıdır. Ertelemek yaşamın mayasını
kaçırır. Hayırlı işleri yarına bırakamayız, bakarsınız yarın olur, ama biz olamayız.
Olası bir krizi ertelemek için zaman o kadar bol değildir. Gelin oturalım konuşalım, çözelim
diyoruz. Meclisimizin desteği, Odamızın gücüyle Taraflar olarak oturalım, önerilerimizi
paylaşalım istiyoruz. Kentsel dönüşüm de baskı yaratalım diyoruz. Yeni ve sağlam zeminli
imar alanları için, daha iyi binalar için çabalayalım istiyoruz.
Tekrar bir döngüye girmeyelim isteğiyle... Bu sözlerimi bugün tarihe not düşüyorum.
Hepinize teşekkür ediyor saygılar sunuyorum. ” dedi.
ÇANAKKALE KADIN GİRİŞİMCİLER ÜYESİ FİLİZ BAHAR “MİMARLAR VE
MÜTEAHHİTLER OLARAK BU İŞİN ÇOK FAZLA PAYDAŞI VAR, HEPİMİZ
KENDİMİZE DÜŞEN DERSİ ALMALIYIZ”

Çanakkale Kadın Girişimciler Üyesi Filiz Bahar “Mimarlar ve müteahhitler olarak bu işin çok
fazla paydaşı var, hepimiz kendimize düşen dersi almalıyız. İnşaat yapımının aşamaları
vardır. Bunun donanımlı personellerle gerçekleştirilmesi gerekir. Bu Ülkede bu işi ne yazık ki
herkes yapabiliyor. Ben bunun eğitimini aldım ancak eğitimi olmayan birçok insan inşaat
projelerinde görev alabiliyor Bu da hatalı yapıların yapılmasına sebep oluyor ve insanları
öldürüyor” dedi.
ÇANAKKALE KADIN GİRİŞİMCİLER İCRA KURULU BAŞKANI BİRCE BİLİCİ
ŞİMŞEK “PARASAL İLİŞKİLER İŞLEMEMELİ. DENETİMİ YAPACAK KİŞİ
SEÇİLEMEMELİ”
Çanakkale Kadın Girişimciler İcra Kurulu Başkanı Birce Bilici Şimşek “Hem inşaat
mühendisi hem müteahhit olarak tüm bu görüşlere katılıyorum. Müteahhitlik birçok ekibin bir
araya gelip oluşturduğu bir organizasyon ve bu organizasyon içinde de her şeyin çok sağlam
işlemesi gerekiyor hiçbir şey aksamamalı. Burada bize düşen yapı denetimlerinin çalıştırdığı
insanların gerçekten kalifiye olmasına dikkat etmeliyiz. Parasal ilişkiler işlememeli. Denetimi
yapacak kişi seçilememeli. İnşaatın başına her alanda konusunda uzman kişilerin
görevlendirilmesi ve imzacılığın ortadan kalkması gerekiyor. Daha önce 3 farklı kontrolden
geçiyorlardı ancak şu an yasada bir karşılığı olmadığı için bu uygulama gerçekleştirilmiyor”
dedi.
ÇANAKKALE KADIN GİRİŞİMCİLER KURULU İCRA KOMİTESİ BAŞKAN
YARDIMCISI DİDEM GÜNER “ŞU ANDA YERİN ALTINA YAPACAK BİR
ŞEYİMİZ YOK, ÜSTÜNE VAR. BUNUN İÇİN ÇALIŞMALIYIZ”
Çanakkale Kadın Girişimciler Kurulu İcra Komitesi Başkan Yardımcısı Didem Güner
“Konuşan tüm arkadaşlarım mesleki bilgilerini bizimle paylaştı hepsine teşekkür ederim. Şu
anda yerin altına yapacak bir şeyimiz yok, üstüne var. Bunun için çalışmalıyız. Ancak
binaların yapısı ile halk olarak biz de oynuyoruz. Çevremizdeki yakınlarımızı bu konuda
uyarmalıyız. Ruhsatı aldıktan sonra müdahale edilmesine engel olmalıyız. Ayrıca bilgi
kirliliği yaratmamak adına bu dönemde sadece uzmanlar konuşsun” dedi.
ÇANAKKALE TSO YÖNETİM KURULU ÜYESİ DENİZ TENNİOĞLU “BU
KONUDA ÖNCE MAL SAHİPLERİNİN ANLAYIŞININ DEĞİŞMESİ GEREKİYOR
DEPREM BÖLGESİNDE ÇADIRDA İNSANLARI DİNLEDİM. DAHA ÖNCE
BÜYÜK BİR EV İÇİN UĞRAŞAN İNSANLAR ŞİMDİ KEŞKE DAYANIKLI KÜÇÜK
BİR EVE RAZI OLSAYDIM DA EVİM YIKILMASAYDI DİYOR”
Çanakkale TSO Yönetim Kurulu Üyesi Deniz Tennioğlu “Bu konuda önce mal sahiplerinin
anlayışının değişmesi gerekiyor deprem bölgesinde çadırda insanları dinledim. Daha önce
büyük bir ev için uğraşan insanlar şimdi keşke dayanıklı küçük bir eve razı olsaydım da evim
yıkılmasaydı diyor” dedi.
ÇANAKKALE TSO YÖNETİM KURULU BAŞKAN YARDIMCISI MURAT
AYDOĞDU “ODA OLARAK DA ÇANAKKALE OLARAK DA EN ÖNEMLİ VE İLK
GÜNDEMİMİZ DEPREM, DEPREME HAZIRLIK VE KENTSEL DÖNÜŞÜM
OLMALIDIR”
Çanakkale TSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Murat Aydoğdu “Konuşmalarımızda
bahsettiğimiz komisyon oluşturulması önerisi çok yerinde. Çünkü bundan sonra bizim Oda

olarak da Çanakkale olarak da en önemli ve ilk gündemimiz deprem, depreme hazırlık ve
kentsel dönüşüm olmalıdır” dedi.
ÇANAKKALE TSO MECLİS ÜYESİ BURAK KUNT “SADECE DEPREM
OLDUĞUNDA DEĞİL BU KONUYU HER ZAMAN GÜNDEMİMİZDE TUTALIM”
Çanakkale TSO Meclis Üyesi Burak Kunt “Çanakkale’nin en önemli gündeminin deprem ve
kentsel dönüşüm olmalı. Bu konuları Meclisimizde de ana gündem maddesi olarak ele
almalıyız. Biz belediye meclisinde dün olağanüstü toplantı yaptık ve güzel kararlar aldık. Biz
2020 Kasım ayında bir meclis yapalım ve tek konu deprem olsun demiştik bunun için çok
uğraştık. Çanakkale’yi nasıl dönüştüreceğiz kentsel dönüşüm doğru bir şekilde nasıl olur
konuşalım dedik. Bu konuyu dile getirmek için çok uğraştık. Çanakkale’de 5300 yapı stoğu
var kontrol edilmesi gereken. Şimdi deprem olduğunda değil önümüzdeki aylarda da
unutmayalım bu konuyu her zaman gündemimizde tutalım. Ayrıca yıkılacak binaların
molozunu atacak yerimiz yok bunu yapmak yerine bir dönüşüm tesisi kuralım. Ülkemizin
bundan sonraki gündemi bu olacaktır. Bunu da çevre ve ekonomik dönüşüm için
gündemimize almalıyız” dedi.
21 NO’LU KOMİTE BAŞKANI HÜSEYİN ŞEN “BİZ HAKSIZ REKABET
İSTEMİYORUZ HERKES EŞİT ŞARTLARDA YARIŞMALI, HERKESE EŞİT
DAVRANILMALI”
21 no’lu Komite Başkanı Hüseyin Şen “Ben ağaç ürünleri palet işlerini yapıyorum. Biz
ürünlerimizi Çanakkale Orman Bölge Müdürlüğünden hammaddelerimizi tedarik ediyoruz.
Ancak son zamanlarda Çanakkale’de ihale ile alınan dikili veya tomruk satışlarında İl
dışından olan bazı kişilere ayrımcılık yapılıyor. Bölgesel müşteri olarak rekabet ortamında
sorun yaratıyor. Biz haksız rekabet istemiyoruz herkes eşit şartlarda yarışmalı, herkese eşit
davranılmalı” dedi.
ÇANAKKALE TSO MECLİS ÜYESİ FERDİ ERDOĞAN “DEPREM MUTLAKA
OLACAK BU COĞRAFYA DA DEPREM İLE OLUŞMUŞTUR. BİZİM
İSTEDİĞİMİZ TÜM YAPI KURALLARI, YASALARI, YÖNETMELİKLERİNİN
TEK BİR YASA ALTINDA BİRLEŞMESİ GEREKİYOR”
Çanakkale TSO Meclis Üyesi Ferdi Erdoğan; “Ben jeoloji yüksek mühendisiyim. Konunun
zemin tarafındayım. Deprem mutlaka olacak bu coğrafya da deprem ile oluşmuştur. Deprem
konusunda farklı STK’larda görev alıyorum. Bizim istediğimiz tüm yapı kuralları, yasaları,
yönetmeliklerinin tek bir yasa altında birleşmesi gerekiyor. Bir denetlemenin farklı kurumlara
göre standart değiştirmesinin önüne geçilmeli. Biz de Ülke olarak zeminimize uygun bina
modelini bulmalıyız. Ayrıca ben tüm binaların yıkımına değil bina güçlendirilmesi konusuna
da kafa yoruyorum. Her şeyi yık yeniden yap hem ekonomik hem çevresel olarak daha zor.
Güçlendirmeyi de odağımıza almalıyız. Bu işin geri dönüşümü de önem arz ediyor” dedi.
GÜNEŞ ENERJİSİ SİSTEMİMİZ 10 AY SONRA DEVREYE GİRDİ
Başkan Semizoğlu: “Sizlere müjdeli haberi de vereyim. GES’imiz devreye girdi, hayırlı
olsun. 10 ay sonra girdi. Sayın Bakanımıza bu konuyu da arz edecektik ancak deprem
sebebiyle gelişi ertelendi” dedi.


Kaynak: Haber Merkezi
Yorum Ekle
İsim
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.