Kadına yönelik her türlü şiddetin insanlık suçu ve insan hakları ihlali olduğunun altını çizen Milletvekili İskenderoğlu, “Kimden ve nereden gelirse gelsin, bu konuda ‘amasız-fakatsız’ mücadeleyi sürdüreceğiz” dedi.
Kadına karşı şiddetle mücadelede çok sayıda yasal düzenlemeler yapıldığını, tedbirler alındığını hatırlatan İskenderoğlu, şiddetin neden değil, sonuç olduğu gerçeğiyle hareket ederek şiddeti doğuran sebepleri tüm boyutlarıyla ortadan kaldırana kadar mücadele edeceklerini söyledi. Kadına yönelik şiddetin önlenmesi için birçok düzenlemeler yaptıklarını önleyici politikalar geliştirdiklerini hatırlatan Milletvekili Jülide İskenderoğlu, “Bildiğiniz gibi, bu yılın Mayıs ayında, 323 Sıra Sayılı Türk Ceza kanunu ve Bazı kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi Gazi Meclisimizde görüşülerek kanunlaştı. Kanun teklifi, Kadına ve sağlık çalışanlarına şiddet olayları ile ilgili cezaları düzenliyor. Dünyanın her yerinde olduğu gibi, kadına karşı şiddet, toplumsal ve vicdani bir yara olarak devam ediyor. Her ülke gibi Türkiye’miz de bu anlamda birçok yasal düzenleme yaptı. Adalet Bakanlığınca hazırlanan ve Sayın Cumhurbaşkanımızın 2 Mart 2021 de açıkladığı İnsan Hakları Eylem Planında “özgür birey, güçlü toplum ve daha demokratik bir Türkiye” vizyonu doğrultusunda aile içi şiddet ve kadına karşı şiddetle mücadelenin etkinliğinin artırılması yönünde hedefler ortaya konulmuştu. Bu vizyon doğrultusunda 4. Yargı paketiyle kadına karşı şiddetin cezalarını artırdık. 2 Mart 2021 de açıklanan İnsan Hakları Eylem Planında belirtilen hedefler ve ihtiyaçlar doğrultusunda kadına şiddetin önlenmesiyle ilgili Kanun çalışması hazırladık. Kanun düzenlemesi ile; Kasten öldürme suçunun kadına karşı işlenmesi halinde ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesi, Mahkemelerde kıyafeti düzgün diye ceza indirimi yapılmaması, Israrlı takibin suç olması, Kadına ve sağlık çalışanlarına yönelik kasten yaralama suçlarının katalog suçlar arasına alınması, İşkence, eziyet, tehdit ve basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek kasten yaralama suçunun kadına karşı işlenmesi halinde cezanın alt sınırının artırılması, Uzlaştırma mekanizması kapsamı dışında tutulan ısrarlı takip fiilinin müstakil bir suç olarak tanımlanması, Mağdurun ve/veya şikayetçinin istemi halinde baro tarafından ücretsiz savunma hizmeti verilmesi mekanizmasının çocuğun cinsel istismarı, ısrarlı takip, kadına karşı işlenen kasten yaralama, işkence ve eziyet suçlarında da uygulanmasına imkan tanınması gibi düzenlemeler içeriyor. Elbette, özellikle kadına karşı işlenen suçlarda cezaları artırarak caydırıcılığı amaçlasak da nihai çözümünün bu konuda toplumsal bilinci artırmaktan geçtiğini de biliyoruz. Bu nedenle, başta Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımız, İçişleri Bakanlığımız, ilgili Kurum ve kuruluşlar bu konuda çalışmalarını sürdürüyorlar. Ne zaman, nereden ve kimden gelirse gelsin kadına uygulanan her türlü şiddet ve ayrımcılığa karşıyız. Bu bilinçle kadınıyla erkeğiyle fert fert bizi biz yapan tüm değerlerimizle mutlu huzurlu Türkiye için çalışıyoruz. Unutmayalım ki ne tür sorun, ne tür problem olursa olsun sevgi ve saygının çözemeyeceği hiçbir şey yoktur. Bu inançla şiddetin hiçbir türünün yaşanmadığı, herkesin insan olma onur ve değerini yaşadığı bir toplum olma dileklerimle saygılar sunuyorum” dedi.
Kaynak: Haber Merkezi
Kadına karşı şiddetle mücadelede çok sayıda yasal düzenlemeler yapıldığını, tedbirler alındığını hatırlatan İskenderoğlu, şiddetin neden değil, sonuç olduğu gerçeğiyle hareket ederek şiddeti doğuran sebepleri tüm boyutlarıyla ortadan kaldırana kadar mücadele edeceklerini söyledi. Kadına yönelik şiddetin önlenmesi için birçok düzenlemeler yaptıklarını önleyici politikalar geliştirdiklerini hatırlatan Milletvekili Jülide İskenderoğlu, “Bildiğiniz gibi, bu yılın Mayıs ayında, 323 Sıra Sayılı Türk Ceza kanunu ve Bazı kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi Gazi Meclisimizde görüşülerek kanunlaştı. Kanun teklifi, Kadına ve sağlık çalışanlarına şiddet olayları ile ilgili cezaları düzenliyor. Dünyanın her yerinde olduğu gibi, kadına karşı şiddet, toplumsal ve vicdani bir yara olarak devam ediyor. Her ülke gibi Türkiye’miz de bu anlamda birçok yasal düzenleme yaptı. Adalet Bakanlığınca hazırlanan ve Sayın Cumhurbaşkanımızın 2 Mart 2021 de açıkladığı İnsan Hakları Eylem Planında “özgür birey, güçlü toplum ve daha demokratik bir Türkiye” vizyonu doğrultusunda aile içi şiddet ve kadına karşı şiddetle mücadelenin etkinliğinin artırılması yönünde hedefler ortaya konulmuştu. Bu vizyon doğrultusunda 4. Yargı paketiyle kadına karşı şiddetin cezalarını artırdık. 2 Mart 2021 de açıklanan İnsan Hakları Eylem Planında belirtilen hedefler ve ihtiyaçlar doğrultusunda kadına şiddetin önlenmesiyle ilgili Kanun çalışması hazırladık. Kanun düzenlemesi ile; Kasten öldürme suçunun kadına karşı işlenmesi halinde ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesi, Mahkemelerde kıyafeti düzgün diye ceza indirimi yapılmaması, Israrlı takibin suç olması, Kadına ve sağlık çalışanlarına yönelik kasten yaralama suçlarının katalog suçlar arasına alınması, İşkence, eziyet, tehdit ve basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek kasten yaralama suçunun kadına karşı işlenmesi halinde cezanın alt sınırının artırılması, Uzlaştırma mekanizması kapsamı dışında tutulan ısrarlı takip fiilinin müstakil bir suç olarak tanımlanması, Mağdurun ve/veya şikayetçinin istemi halinde baro tarafından ücretsiz savunma hizmeti verilmesi mekanizmasının çocuğun cinsel istismarı, ısrarlı takip, kadına karşı işlenen kasten yaralama, işkence ve eziyet suçlarında da uygulanmasına imkan tanınması gibi düzenlemeler içeriyor. Elbette, özellikle kadına karşı işlenen suçlarda cezaları artırarak caydırıcılığı amaçlasak da nihai çözümünün bu konuda toplumsal bilinci artırmaktan geçtiğini de biliyoruz. Bu nedenle, başta Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımız, İçişleri Bakanlığımız, ilgili Kurum ve kuruluşlar bu konuda çalışmalarını sürdürüyorlar. Ne zaman, nereden ve kimden gelirse gelsin kadına uygulanan her türlü şiddet ve ayrımcılığa karşıyız. Bu bilinçle kadınıyla erkeğiyle fert fert bizi biz yapan tüm değerlerimizle mutlu huzurlu Türkiye için çalışıyoruz. Unutmayalım ki ne tür sorun, ne tür problem olursa olsun sevgi ve saygının çözemeyeceği hiçbir şey yoktur. Bu inançla şiddetin hiçbir türünün yaşanmadığı, herkesin insan olma onur ve değerini yaşadığı bir toplum olma dileklerimle saygılar sunuyorum” dedi.
