Ulusal Süt Konseyi, çiğ süt tavsiye fiyatının 1 Ekim itibarıyla üreticinin eline litre başına net 7,50 lira geçecek şekilde belirlenmesine karar verdi. Yani çiğ fiyatında değişime gitmedi. Destekleme primi de artmadı, litre başına 20 kuruş olarak kaldı. Alınan karara göre, üretici örgütlerine soğutma bedeli ve masraflarını sanayici ödeyecek. Süt sanayicileri fiyat artışı yerine masrafların kendilerinden alınmasına tepki gösterdi. Artan maliyetler karşısında zarar eden süt üreticisi litre başına en az 9- 9,5 lira fiyat istiyordu.
Bayramiç Ziraat Odası başkanı İsmail Pehlivan, Ulusal Süt Konseyi’nin çiğ süt fiyatlar ile ilgili tavsiye fiyatını değiştirmemesinin hayvan varlığı açısından ciddi sorun yaratacağına işaret etti.
Fiyatlardaki önemli artışa rağmen çok sayıda ineğin kesime gönderilmesinden ders çıkarılmadığının görüldüğünü belirten Pehlivan, “Yem ürün dengesi sağlanmadıkça süt inekçiliği her geçen gün ülkemizde daralacaktır. Yem fiyatları sürekli artarken 1 Ekim 2022 tarihinden itibaren yüzde 3,6 yağ ve yüzde 3,2 protein içeriğine sahip çiğ süt destek primi hariç üreticinin eline net 7,50 TL geçecek şekilde belirlenmesinin tavsiye edilmesi, esasen hayvancılık yapana ‘sen bu işi bırak, yapma’ der gibi bir karardır. Mutlaka gözden geçirilmesi şarttır” ifadelerini kullandı.
Çiğ süt fiyatının sabit tutulması karşın piyasada süt ve süt ürünü fiyatlarının katlanarak arttığına dikkat çeken Pehlivan, “Tavsiye kararı üreticiyi koruyan değil, üreticinin önünü kesen bir karara dönüşmüştür. Kırsalda, çok sayıda boşalan ahıra yenileri eklenecektir. Girdi maliyetleri düşürülmeden hayvancılığın sürdürülebilirliği giderek zorlaşmaktadır. Süt fiyatlarının düşük tutulması besiciye büyük bir darbe olmuştur. Sanayici kazancından taviz vermezken yem fiyatlarının yanında ahır giderleri de sürekli artmakta ve tüm fedakârlık hayvancılık yapandan beklenerek resmen ‘sen bu işi bırak’ denmektir. Alınan kararlar sanayicinin lehine adımlar atmaktan besici ve üreticinin yanında durma yönünde değişim göstermelidir” dedi.
PRİM DESTEĞİNDE ACİL ARTIŞ TALEBİ
Bayramiç Ziraat Odası Başkanı İsmail Pehlivan, litre başına 20 kuruş olan süt prim desteğinin en az 1 liraya yükseltilmesi çağrısında bulundu. Pehlivan, “Her an sahada, üreticinin yanında, onlarla birlikte çalışan Ziraat Odası olarak talebimiz, yağ ve protein oranına bakılmaksızın prim desteğinin litre başına en az 1 lira olmasıdır” ifadelerini kullandı.
Pehlivan, süt ineklerinin, üreticilerin zarar etmesi nedeniyle kesime gönderildiğini, bunun da hayvancılığı olumsuz etkileyeceğini belirterek, bu konuda acil tedbir alınması gerektiğini vurguladı. Prim desteğinin artırılmasının üreticilerin eline geçen fiyatların yükseltilmesi açısından önemli bir tedbir olacağına dikkati çeken Pehlivan, aksi halde inek sütü üretiminin hızla düşmeye devam edeceğini kaydetti. Devletin süt piyasasında fiyatları dengeleyici önlemler alması gerektiğine işaret ederek, şu ifadeleri kullandı: ”Sütün kooperatifler, üretici birlikleri aracılığıyla devlet tarafından satın alınarak, okul sütü programlarıyla okullarda çocuklarımız ve gençlerimize dağıtılması, okul kantinlerinde çocuklarımıza ve gençlerimize birer öğünlük, peynir, tereyağı verilmesiyle hem gençlerimizin hayvansal protein tüketmesi sağlanarak sağlıklı nesillerle geleceğimiz garanti altına alınacak hem de üreticinin sütünün gerçekçi fiyattan değerlendirilmesine neden olacaktır.” Uzun vadeli hayvancılık politikaları hazırlanırken özellikle süt ve et üretiminde destekleme sisteminin değiştirilmesi gerektiğini belirten Pehlivan, süt üretim maliyetini düşürecek desteklemelerin elektrik, yem gibi girdiler üzerinden yapılması çağrısında bulundu.
Kaynak: Haber Merkezi
Bayramiç Ziraat Odası başkanı İsmail Pehlivan, Ulusal Süt Konseyi’nin çiğ süt fiyatlar ile ilgili tavsiye fiyatını değiştirmemesinin hayvan varlığı açısından ciddi sorun yaratacağına işaret etti.
Fiyatlardaki önemli artışa rağmen çok sayıda ineğin kesime gönderilmesinden ders çıkarılmadığının görüldüğünü belirten Pehlivan, “Yem ürün dengesi sağlanmadıkça süt inekçiliği her geçen gün ülkemizde daralacaktır. Yem fiyatları sürekli artarken 1 Ekim 2022 tarihinden itibaren yüzde 3,6 yağ ve yüzde 3,2 protein içeriğine sahip çiğ süt destek primi hariç üreticinin eline net 7,50 TL geçecek şekilde belirlenmesinin tavsiye edilmesi, esasen hayvancılık yapana ‘sen bu işi bırak, yapma’ der gibi bir karardır. Mutlaka gözden geçirilmesi şarttır” ifadelerini kullandı.
Çiğ süt fiyatının sabit tutulması karşın piyasada süt ve süt ürünü fiyatlarının katlanarak arttığına dikkat çeken Pehlivan, “Tavsiye kararı üreticiyi koruyan değil, üreticinin önünü kesen bir karara dönüşmüştür. Kırsalda, çok sayıda boşalan ahıra yenileri eklenecektir. Girdi maliyetleri düşürülmeden hayvancılığın sürdürülebilirliği giderek zorlaşmaktadır. Süt fiyatlarının düşük tutulması besiciye büyük bir darbe olmuştur. Sanayici kazancından taviz vermezken yem fiyatlarının yanında ahır giderleri de sürekli artmakta ve tüm fedakârlık hayvancılık yapandan beklenerek resmen ‘sen bu işi bırak’ denmektir. Alınan kararlar sanayicinin lehine adımlar atmaktan besici ve üreticinin yanında durma yönünde değişim göstermelidir” dedi.
PRİM DESTEĞİNDE ACİL ARTIŞ TALEBİ
Bayramiç Ziraat Odası Başkanı İsmail Pehlivan, litre başına 20 kuruş olan süt prim desteğinin en az 1 liraya yükseltilmesi çağrısında bulundu. Pehlivan, “Her an sahada, üreticinin yanında, onlarla birlikte çalışan Ziraat Odası olarak talebimiz, yağ ve protein oranına bakılmaksızın prim desteğinin litre başına en az 1 lira olmasıdır” ifadelerini kullandı.
Pehlivan, süt ineklerinin, üreticilerin zarar etmesi nedeniyle kesime gönderildiğini, bunun da hayvancılığı olumsuz etkileyeceğini belirterek, bu konuda acil tedbir alınması gerektiğini vurguladı. Prim desteğinin artırılmasının üreticilerin eline geçen fiyatların yükseltilmesi açısından önemli bir tedbir olacağına dikkati çeken Pehlivan, aksi halde inek sütü üretiminin hızla düşmeye devam edeceğini kaydetti. Devletin süt piyasasında fiyatları dengeleyici önlemler alması gerektiğine işaret ederek, şu ifadeleri kullandı: ”Sütün kooperatifler, üretici birlikleri aracılığıyla devlet tarafından satın alınarak, okul sütü programlarıyla okullarda çocuklarımız ve gençlerimize dağıtılması, okul kantinlerinde çocuklarımıza ve gençlerimize birer öğünlük, peynir, tereyağı verilmesiyle hem gençlerimizin hayvansal protein tüketmesi sağlanarak sağlıklı nesillerle geleceğimiz garanti altına alınacak hem de üreticinin sütünün gerçekçi fiyattan değerlendirilmesine neden olacaktır.” Uzun vadeli hayvancılık politikaları hazırlanırken özellikle süt ve et üretiminde destekleme sisteminin değiştirilmesi gerektiğini belirten Pehlivan, süt üretim maliyetini düşürecek desteklemelerin elektrik, yem gibi girdiler üzerinden yapılması çağrısında bulundu.