Kadim bir tarihe sahip Çanakkale’nin çok özel bir kent olduğunu ifade eden Turan, “Bugün Çanakkale’mizin sivil toplum örgütleri, borsa ve odalarıyla bir araya geldik. Hemen ardından yine Tekzen bölgesinde iş yeri açılışı yaptık. Şimdi de koşarak, Çanakkale Roman Dernekleri Federasyonu Başkanımız Şahin Şenoklar’ın davetiyle bu güzel mekanın açılışı için bir aradayız. Burada yedi tane Roman Derneği’mizin üst yapısı olan federasyonun idari binasını açıyoruz. Çanakkale, Kepez, Lapseki, Gelibolu’nun da içerisinde olduğu Roman Derneklerinin bir üst kuruluşu olan Federasyonun açılışını yapıyoruz. Öncelikle bu güzel mekan, Roman arkadaşlarımıza, vatandaşlarımıza hayırlı hizmetler yapmaya vesile olsun. Çanakkale’miz çok özel bir kent. Çok farklı bir kent. Atatürk’ün kenti, Fatih’in kenti, Troya Destanı’ndan dolayı Homeros’un kenti. Assos’tan dolayı Aristo’nun kenti. Fatih Sultan Mehmed Han İstanbul’u fethederken nasıl ki İstanbul’da Anadolu Hisarı'nı ve Rumeli Hisarı’nı yapmışsa, aynı güven anlayışıyla Çanakkale Boğazı’nın iki tarafına hem Kilitbahir Kalesi hem de Kale-i Sultaniye’yi yapmıştır. Kale-i Sultaniye’de daha çok Roman vatandaşlarımız çalışmış, onlar burada ustalık yapmış ve kaleden sonra da gitmemişler. Fevzipaşa başta olmak üzere Çanakkale merkezin kuruluşunda Roman vatandaşların önemli rolü vardır.
Çanakkale’miz her yönüyle kıymetli bir kent. Aynı şekilde bir destanın yazıldığı Çanakkale Savaşları’nda bizler sağımızdaki solumuzdaki Türk mü, Kürt mü, Roman mı, Alevi mi, Sünni mi? diye bakmadık. Bu aziz vatanı beraber savunduk. Kimsenin mezhebine, ırkına, diline, dinine bakmadık. Çanakkale Savaşları’nda milletçe yedi düvele karşı omuz omuza savaştık. Bu topraklarda bin yıllık bir kardeşlik var. Medeni olduğu iddia edilen Avrupa’da daha 2008’lerde İtalya Romanların ülkeye giriş çıkışını engelledi. Aynı şekilde Fransa kampları kapattı, sınır dışı yapmaya çalıştı. Çok benzer olağanüstü hal kuralları hayata geçirildi. Ama hamdolsun son dönemde özellikle Roman Çalıştayları, polis talimatnamesi ve çevreyle ilgili yönetmeliklerde, bütün bu nizamnamelerde, Roman kardeşlerimizi rencide eden ifadelerin çıkarılması, Roman Enstitüsü’nün kurulması, Cumhurbaşkanımızın imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlanan kararla 8 Nisan Romanlar Günü ilan edilmesi gibi çok kıymetli işler yaptık.
Bununla birlikte Genel Merkez’imizde, komisyonlarımızda çalışmalarımızı yapıyoruz. Özetle sizin derdiniz, bizim derdimiz. Özetle bu vatan, ortak paydamız. Beraber bu vatanda 84 milyon eşit vatandaşlar olarak yaşıyoruz. Avrupa’nın yaptığı gibi sınır dışı edilen, kampları dağıtılan insan olmak bir yana biz 84 milyon kardeş, bir ve beraber yürüyoruz.” şeklinde konuştu.
Kaynak: Haber Merkezi
Çanakkale’miz her yönüyle kıymetli bir kent. Aynı şekilde bir destanın yazıldığı Çanakkale Savaşları’nda bizler sağımızdaki solumuzdaki Türk mü, Kürt mü, Roman mı, Alevi mi, Sünni mi? diye bakmadık. Bu aziz vatanı beraber savunduk. Kimsenin mezhebine, ırkına, diline, dinine bakmadık. Çanakkale Savaşları’nda milletçe yedi düvele karşı omuz omuza savaştık. Bu topraklarda bin yıllık bir kardeşlik var. Medeni olduğu iddia edilen Avrupa’da daha 2008’lerde İtalya Romanların ülkeye giriş çıkışını engelledi. Aynı şekilde Fransa kampları kapattı, sınır dışı yapmaya çalıştı. Çok benzer olağanüstü hal kuralları hayata geçirildi. Ama hamdolsun son dönemde özellikle Roman Çalıştayları, polis talimatnamesi ve çevreyle ilgili yönetmeliklerde, bütün bu nizamnamelerde, Roman kardeşlerimizi rencide eden ifadelerin çıkarılması, Roman Enstitüsü’nün kurulması, Cumhurbaşkanımızın imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlanan kararla 8 Nisan Romanlar Günü ilan edilmesi gibi çok kıymetli işler yaptık.
Bununla birlikte Genel Merkez’imizde, komisyonlarımızda çalışmalarımızı yapıyoruz. Özetle sizin derdiniz, bizim derdimiz. Özetle bu vatan, ortak paydamız. Beraber bu vatanda 84 milyon eşit vatandaşlar olarak yaşıyoruz. Avrupa’nın yaptığı gibi sınır dışı edilen, kampları dağıtılan insan olmak bir yana biz 84 milyon kardeş, bir ve beraber yürüyoruz.” şeklinde konuştu.